#Kuşların En Yakın Akrabaları Kuvvetli Uçuş İhtimaline Yaklaşmış Fakat Çok Azı Bu Eşiği Geçmiş

Kuşların ve onların en yakın akrabalarının evrim ağacında bulunan belirsizlikler, kuşların da içerisinde yer aldığı dinozor grubu olan teropodlarda uçuş davranışının ilk dönemlerinin daha iyi anlaşılmasını engellemişti. Şimdiyse Hong Kong Üniversitesi’nin önderliğinde bir araya gelen uluslararası bir araştırma takımı, ilk kuşların ve onların en yakın akrabalarının evrim ağacını güncelleyerek kuvvetli uçuş potansiyelini yeniden oluşturmuş ve bu özelliğin en az üç defa evrimleştiğini göstermiş. Araştırmaya göre kuşların en yakın akrabalarının pek çok atası, kuvvetli uçuş olasılığının eşiğine yaklaşmış. Bu durum, uçma becerisi evrimleşmeden önce bu hayvanların kanat destekli hareketlerle geniş denemeler yaptığını akla getiriyor.

Çalışmanın baş yazarı, Hong Kong Üniversitesi’nde omurgalı taşılbilim yardımcı profesörü olan Dr. Michael Pittman, “Gözden geçirilmiş evrim ağacımız, dromaezorid (‘raptorlar’) ve trodontid teropodlarının kuşların en yakın akrabaları şeklindeki geleneksel ilişkisini destekliyor. Aynı zamanda, ankiornitin teropodlarının ilk kuşlar biçiminde tanımlandığı tartışmalı statüyü de destekliyor” diyor.

Araştırma takımı, bu düzeltilmiş evrim ağacıyla beraber yaşayan kuşlardaki uçuşa yönelik yapılan çalışmalardan da faydalanarak, kuş benzeri teropodlarda kuvvetli uçuş olasılığını yeniden yapılandırmış. Takım, kuvvetli uçuş olasılığının teropodlarda en az üç defa evrimleştiğini bulmuş: Bu potansiyel, kuşlarda bir kez ve dromezoridlerde de iki kez evrimleşmiş. “Bazı dromezoridlerde süzülerek uçma kabiliyeti olduğu biliniyor. Bu yüzden, dromezoridler arasında kuvvetli uçuş potansiyeline yönelik en az iki köken bulunması gerçekten heyecan verici” diyor Pittman. Araştırma takımı ayrıca kuşların pek çok atasının, kuvvetli uçuş olasılığının eşiğine ulaştığını keşfetmiş. “Bu durum, uçuş evrimleşmeden önce teropod dinozorlarının tüylü kanatlarını kullanarak geniş çaplı denemeler yaptığını akla getiriyor ve bu özelliğin, çok daha özel bir grupla sınır olduğunu söyleyen paradigmayı tersine çeviriyor” diye ekliyor Pitmann.

1. Hong Kong Üniversitesi. Ç: O.