Wissenschaft

Okyanusların geçmişi: Asitlenme eğilimleri, mevsimsel dalgalanmalar

Küresel ısınmanın yanı sıra, okyanus asitlenmesi şu günlerde ikinci en büyük karbondioksit (CO2) problemi olarak tanımlanıyor. Atmosferdeki CO2 artışı ile birlikte, geniş miktarlardaki gaz bulutları deniz suyuna da karışmaya başlıyor ve burada, okyanusların pH değerini düşüren karbonik asitler haline geliyor. Bu sürecin deniz ekosistemine etkileri hala kesin olarak bilinememekte.

Bu araştırma, aslında işe temel bir soruyla başlamış: okyanuslardaki pH seviyelerinin ölçümü yalnızca son on yıllarda; hatta bazı bölgelerde son birkaç yıldır yapılıyor. Peki 100, 200 ya da 1.000 yıl öncesindeki organizmaların baş ettiği pH seviyeleri neydi?

Almanya’nın Kiel kentinde bulunan GEOMAR Helmholtz Okyanus Araştırma Merkezi araştırmacıları, Bristol, Toronto ve Maine Üniversiteleri’nden ortak çalışma arkadaşları ile birlikte, aylık bir çözümleme ile geçtiğimiz 120 yılın Kuzey Pasifik okyanusunun pH seviyesini ölçümlemeyi başarmışlar.

Araştırmacılar, coralline algae örneklerini, yeni bir kombinasyon olan izotop analizleri ve lazer teknolojisi ile analiz etmişler. Geomar’dan Dr. Jan Fietzke, “Yüksek kuzey enlemlerinde şimdiye kadar böyle bir yapılanma görülmemiştir. Yeni veriler okyanus asitlenmesinin olası etkilerini görebilmek adına oldukça önemli. Kullandığımız teknik çevresel yapılanmalar için yeni kapılar açıyor” şeklinde sözlerini belirtiyor.

Bilim adamları bu araştırma için algae Clathromorphum nereostratum örneklerini kullanmış. Algae, katı kalsiyum karbonat biçimini aldığı Pasifik Okyanusu ve Bering Denizi’nin okyanus kıyısında, inanılmaz resifler meydana getirmiş..

Araştırmacılar, bu kodu çözebilmek için lazer ablasyon tekniğini kullanmış. Kullandıkları teknikten elde ettikleri gözle görülebilir yüksek çözünürlükteki sonuçlar, bilim adamlarını bir hayli etkilemiş.

İlgili çalışmanın son analizlerine göre, Kuzey Pasifik Okyanusu’ndaki pHh seviyesi 19. Yüzyılın sonlarından itibaren düşmeye, yani su asitlenmeye başlamış durumda. Porsmouth Üniversitesi’nden Biyolog Federica Ragazzola’ya göre bu eğilim, atmosferde yükselen CO2 seviyesi ile tutarlılık gösteriyor. Ragazzola, açıklamalarını “Aynı zamanda analizlerin aylık net çözümleri, bir yıl içerisindeki pH oranlarındagüçlü değişikliği de meydana koyuyor. Yaz ve bahar aylarında su yosunları büyük miktarlarda CO2 tüketiyor. Bu da, suda daha az CO2 demek, dolayısıyla pH yükseliyor.” Şeklinde tamamlıyor.

Çalışmadaki araştırmacılara göre bu, henüz bir başlangıç ve tekniğin tüm doğal çevreye uyarlanması uzun yıllar alabilir.

Kaynak: sciencedaily.com

Daha çok bilim makalesi okumak isterseniz bilim kategorimizi ziyaret edebilirsiniz.

Film izlemeyi seviyorsanız Film.BuradaBiliyorum.Com sitemizi, Dizi izlemeyi seviyorsanız Dizi.BuradaBiliyorum.Com sitemizi forumlarla ilgileniyorsanız Forum.BuradaBiliyorum.Com adresini ziyaret edebilirsiniz .

Ähnliche Artikel

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert

Schaltfläche "Zurück zum Anfang"
Schließen

Please allow ads on our site

Please consider supporting us by disabling your ad blocker!