Wissenschaft

Robotik işgücüne ve temel gelire geçmenin tam zamanı

Ekonomi şu an geçiş arasında ve eğer toplum, temel insan emek ve gelirini ayırarak bir sonraki vitese geçmeyi seçerse, çok daha az şey ile çok daha fazlasını başarabilir ve refah hepimiz için büyük ölçüde artabilir.

Dönüm Noktası

Ekonomi şu anda geçiş arasında ve bu durum büyük bir sorun. Yani ne demek istiyoruz? Kapitalizmin viteslerine bakalım. Şimdiye dek 3 tane vardı, 4.vites nedir? Ne bizi durduruyor?  Ve nasıl başaracağımıza geçelim.

4. Vites Kapitalizmi

  • İlk vites, endüstrinin başlangıcı ve trenler ve buharlı gemi ile büyük mesafeler arasında köprü kuran buhar motorunun keşfi ile mümkün oldu.
  • Sanayileşmenin, telgraf ve telefonlarla daha da büyük mesafelerle köprü kurarken, aşırı yüke geçmesine izin veren elektriğin icadıyla, kullanımıyla ikinci vites mümkün oldu.
  • Üçüncü vites, bilgisayarın keşfi ile mümkün oldu; bu da küreselleşmenin ve herkesin bilişim teknolojisi ve internetle dünyanın dört bir yanında birbirine bağlanmasına izin verdi.

4.Vites Nedir?

Dördüncü vites; emeğin makinelere verilmesidir ve bu, sadece alt viteslerde olduğu gibi kas emeği değil, aynı zamanda zihinsel emek içermektedir. Makineler kısaca işlerimizi yapma haline geldiler. Ve maaşlarının ödenip ödenmemesi önemli bir unsur değil. Fakat bizler için durum böyle değil. İnsanlar, ürettikleri ürünü satın almak için çalışıp, makinelerin maaşlarını kazananlardır.

Ve bizler 4. vitese kapitalizmine geçmeyi reddettik. Çünkü 4.viteste insan emeği gereksiz hale getiriliyor. Aslında kapitalizmin kendisi kıtlıkla mücadele edilmek için inşa edilmişti. Ve iş bölümü, hayatta kalabilmek için herkesin kilo alması gerektiğini ifade ediyordu. Ancak yol boyunca her vites, harcadığımız daha az enerji ile daha fazlasını yapmamızı gerektirdi.

19. yüzyılda ABD’de yılda 3.000 saat çalışılırken, şimdi 21.yüzyılın başında 1.900 saat çalışılıyor. Bu her zaman nihai bir amacımız oldu. Evet, gelen teknolojiyle daha az çalışıp, daha çok yaşamak… Fakat 1980’lerde, yılda yaklaşık 1.800 saat çalışıyorlardı. Teknoloji gelişmişken, üretim aynı dönemde yaklaşık iki katına çıkmışken, neden 100 saat daha fazla çalışıyor insanlar?

Şu an, “Great Decoupling” (Büyük Çoğalma) olarak bilinen, üretim verimliliğimiz tamamen 1970’lerin ortalarında kazanılan gelirlerimizden koparak, büyük çoğunluğu geride bırakırken, teknolojinin ilerleyişi ile yukarıya fırladı.

Tüm gelirler bir zamanlar verimlilikle yükselirken, şimdi sadece üst seviyedeki insanların gelirlerine etki ediyor. Geri kalanlar için, artan eşitsizlik, düşen güvenlik, artan güvensizlik ve kaynağı tam olarak belirlenemeyen bir öfke var ve bu gittikçe tehlikeli bir kokteyl haline geliyor.

Neler oluyor?  Kapitalizm, sonsuz arz nedeniyle sıfır kıtlığa sahip dijital malların bile var olduğu kadar çok bolluk yaratabilir. Ve tüm gezegen; mallar ve hizmetler için küresel bir pazardır. robotlar arabalarımızı ve telefonlarımızı üretmektedir ve yazılım hizmetlerinin sayısı gittikçe artarken, kapitalizmin kendisi; dünyanın dört bir yanındaki yüz milyonlarca insanın orta sınıf yaşantılarını gerçekten yemekle, yok etmekle sorumlu tutulabilir mi?

Peki; teknoloji üstel bir oranda büyüdüğünde ve 25 gelişmiş ekonomideki hane halkının %70’inde kazançlarında düşüş görüldüğünde neler oluyor?

Neler oluyor? Azlığı fethettik, anca bunu kabul etmeyi reddettik. William Gibson’ın söylediği gibi: “Gelecek zaten burada, sadece eşit dağılmış değil.”

Dünyamız artık; herkesin temel mal ve hizmetlere olan günlük taleplerini başarıyla yerine getirmek için fiziksel olarak çalışmayı gerektirecek durumda değil,  fakat yine de mal ve hizmetleri edinme için para harcamak gerekiyor. Piyasalar;  para ve insanları birlikte gerektirir, ancak para insanlara ulaşmaz. Böylelikle kendi yapımımızda bir anahtar vardır.

Tıpkı herhangi bir manuel şanzımanlı otomobilde olduğu gibi, vites değiştirme işlemi, mevcut vitesin devreden çıkarılması için debriyajın itilmesini gerektirir ve bu genellikle bizim yapmamız gereken şeydir, bizim durumumuzda da teknoloji bizim için bu kararı verdi. Teknoloji, debriyaj üzerine ayağına sahiptir ve dolayısıyla burada, insanlık tarihinde her an olduğundan daha şaşırtıcı teknoloji ile çevrelendiğimiz halde, paradoksal olarak yavaşlayan küresel bir ekonomideyiz.

Peki, biz ne yapıyoruz?

4. Büyük Geçiş

Dördüncü vitese geçmek, insan emek ve gelirinin kökten koparılmasını gerektiriyor. Teknolojiyi yaratan, hükümete konan vergileri ödeyen, herkese sağlanan tüm teknolojiyi mümkün kılan, insanlığın önceki viteslerini değiştiren ve hepimizin bir sonraki büyük toplu seçimimizle yüzleştiğimiz şu anda, bu noktaya erişebilmemizi sağlayan bir sonraki büyük toplu seçeneğimiz:

Her koşulda para sağlıyor muyuz ve verimlilik artışına çalışma yapıyor muyuz, böylece herkes makinelerin ürettiklerini sonsuza kadar satın alabiliyor mu? Veya insan emeğinin makineler tarafından gittikçe artan bir şekilde rekabet altına alınacağı ve robotların hiçbir şey satın almayacağı bir dünyada mevcut olmasına rağmen, insan emeğiyle kazanılacak para konusunda ısrar etmeye devam ediyor muyuz?

Dördüncü vites kapitalizmi, düşündüğümüz kadar belirsiz değil. Aslında az çok bazı fikirler edinildi. Namibya’da her iki koşulda da paranın sağlandığı ve girişimciliğin üç kat arttığını görüldü, -çünkü her iki üreticinin, üretme ve tüketicilerinin tüketiminin artması sayesinde. Başka bir örnek olarak her koşulda maddi imkânın sağlandığı Hindistan’da;  girişimciliğin kontrol gruplarına kıyasla üç kat arttığı görüldü.

A. Hayek (Avusturya ekolüne bağlı ekonomist ve siyaset bilimci) bunu biliyordu. Milton Friedman (1976’da Nobel Ödülü almış ABD’li ekonomist) bunu biliyordu. Her ikisi de serbest piyasaları savundu. Her ikisi de temel geliri savundu. Niye? Çünkü piyasalar, herkesin onlara katılabilmesi için en azından biraz para gerekiyordu. Nakit ödeyen müşterilerin bulunduğu bir piyasa, vaat etme hakkı olmaksızın vatandaşlarla dolu bir demokrasi gibi.

Kapitalizmin ötesinde, bunu yapmak için zaman ve kaynağı olan her kimse, zamanlarını Wikipedia’ya yardımda bulunan sayfalara katkıda bulunmak için harcıyor ya da GitHub (web tabanlı depolama servisi) için kaynak kodu karşılığında para almıyor. Herhangi bir bilim adamı ya da mucit zaman ve kaynaklarını, zengin olmamak için değil, ne olduğunu ve ne olabileceğini göstermek için gerçekliğin katmanlarını soymak için bir sonraki büyük bulguya döktüğünde görüyoruz.

Bu eylemdeki içsel motivasyonun gücü ve Maslow’un İhtiyaç Hiyerarşisi, bir zamanlar en temel ihtiyaçların karşılandığı yerlerde, bir odaklanma, sosyal ilişkiler, yaratıcılık, öğrenme ve kişisel başarı gibi daha yüksek ihtiyaçları karşılama yönünde bir değişikliye uğradı. Hayatta kalma peşinde günlük yükün ortadan kaldırılması zihin içinde yeni potansiyel bir bolluk oluşturdu ve bu olduğunda, kıtlık – insanlığın en eski düşmanı – kayıtsız şartsız yenilir duruma geldi. Artık kıtlıktan değil, -zihin uzun vadeli düşünmeye yöneldi- Bunun milyarlarca insanın başına geldiğinde neyin mümkün olabileceğini düşünün.

Artık değişmez bir kıtlık dünyasında yaşıyoruz. Çok dağılmış bir dünya… Kapitalizmin ilk üç vitesleri bazı şeyleri mümkün kıldı evet. Ancak kapitalizmin dördüncü vitesine geçilmesi henüz yapılmamalı ve manuel olarak kalınması gerek. Bu toplu bir kararla yapılabilir. Aynı demokrasi gibi. Toplu bir birlik ve oy kullanımı ile. Biz halk olarak buna karar verebiliriz.

İnternet, akıllı telefonlar ve yazılım gibi en yeni teknolojilerimizi, nihayetinde kapitalizmin o büyük kolunu kavramak ve birlikte yürütebilmek, yaratıcı yeni yollar bulmak için, güçlendirebiliriz..

Ve bundan sonra da beşinci vites mümkün hale geliyor -post kapitalizm- insan medeniyetinin keşfedilmemiş büyük ülkesi.

Bu nedenle, hepimizin bu toplu karar için çaba göstermesi gerektiği gözle görülüyor. Evrensel temel gelir ve evrensel sağlık bakımı gibi yapılması gereken değişikliklerin bir parçası olmalıyız. Sesimizi vermeli, zaman ayırmalıyız. Tutkumuzu göstermeliyiz. 21. yüzyılda burada yapmak zorunda olduğumuz viteslerin ve kültürel değişiminin bir parçası olmalı, insanlığın ve topluluklarımızın bir parçası olmalıyız.

Çalışmalı ve birlikte dünyayı ileri götürmeliyiz…

 

Kaynak:

Daha çok bilim makalesi okumak isterseniz bilim kategorimizi ziyaret edebilirsiniz.

Film izlemeyi seviyorsanız Film.BuradaBiliyorum.Com sitemizi, Dizi izlemeyi seviyorsanız Dizi.BuradaBiliyorum.Com sitemizi forumlarla ilgileniyorsanız Forum.BuradaBiliyorum.Com adresini ziyaret edebilirsiniz .

Ähnliche Artikel

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert

Schaltfläche "Zurück zum Anfang"
Schließen

Please allow ads on our site

Please consider supporting us by disabling your ad blocker!