Servant (Apple Tv+ 2019) Konusu ve İncelemesi; M. Night Shyamalan’nın Gizemli Dadısı…

Yirmi yıl önce sürpriz son kavramının öncüsü olan Altıncı His (The Sixth Sense) filminin yönetmeni M.Night Shyamalan ekranlara bir diziyle dönüyor. Altıncı His, korku-gerilim türünün en kült örneklerinden biridir. O zamanlardan bu yana kariyeri başarılı filmler ve şaşırtıcı floplarla dolu. TV filmleri biraz daha sınırlı, Wayward Pines, Fox’ta çok uzun sürmeyen bir kült hitiydi. Şimdi, ikinci TV projesi olan Servant ile Shyamalan, izleyicileri sürüklemek için Apple’ın yoğun bütçesini kullanıyor. Peki dizi başarılı mı?

Açılış sahnesi, yağmurlu bir akşam ürpertici keman gıcırtısı eşliğinde Philadelphia’da cadde üzerinde ki evin kapısının çalınmasıyla başlıyor. Evde yaşayan ve çocuğunu yeni uyutmuş genç çift kapıyı açıyor, kapıda yağmurluğu ve ürpertici görüntüsü ile kasabalı genç bir kız beklemektedir. Karanlık, fakat iyi döşenmiş bir Philadelphia evi, uzun koridorları, odaların içinden geçen kapılarıyla ürkütücü ve gizemli bir hava yaşatıyor.

Çılgın yeni anne Dorothy Turner (Lauren Ambrose) büyük bir mutlulukla dadıları Leanne’yi (Nell Tiger Free) karşılıyor. Sessiz ve sakin genç dadıyı bulduğu için kendini çok şanslı hisseden Dorothy, yabancı hissetmemesi için Leanne’la çok yakından ilgileniyor. Yeni dadıyı sadece bir personel olarak gören kocası Sean Turner (Toby Kebbell) ise oldukça soğuk ve mesafeli davranıyor genç kıza.

Aslında bunun bir nedeni vardır. Sean’ı bebeği ayaklarından tutarak kaldırdığını ve sürüyerek yataktan çıkardığını, başının yatağa vurduğunu görüyoruz. Anlıyoruz ki elinde ki gerçek bir bebek değil ve aslında Leanne tam olarak bebek bakımı için işe alınmamış.

Dorothy ünlü bir televizyon muhabiri, kocası Sean’da evden çalışan restoranlara danışmanlık yapan özel bir aşçıdır. Çift bebeklerini 13 aylıkken kaybetmiş ve Dorothy şoka girmiştir. Haftalarca olayın etkisini atlatamayan ve kıpırdamayan anneyi bebeğinin yerine tasarlanan yapay bir bebek hayata döndürmüştür. Fakat evde ki bebeğin yapay olduğunun farkında olan sadece babadır. Yeni gelen dadımız dahi bebeğe canlı gibi davranmaktadır. Sean, genç dadıya durumu anlatırken ”Bir sabah uyanamadı, zavallı çocuk diyor, tek çocuğunu kaybetmiş biri için oldukça soğuk bir anlatımla. Durumu kabullenemeyen anneye ”Geçici nesne terapisi” uyguladıklarını söylüyor. Uygulayan kişiden şarlatan olarak bahsederek.

Sean işinde olduğu gibi yeni dadıya karşıda oldukça kibirli ve ukala davraniyormuş gibi görünür. Fakat aslında durum daha farklıdır. Evde yaşayan insanlar haricinde durumun farkında olan biri daha vardır. Dorothy’nin erkek kardeşi Julian (Rupert Grint) Harry Pother ile büyüyen gençlik bu çocuğu her gördüğünde mutlaka haylaz Ron’u birkez aklından geçiriyordur. Julian ile Sean oldukça iyi anlaşıyor ve durumu sadece onunla konuşuyor.

Dorothy ve Sean arasında sürekli yükselen bir gerginlik var bir yıldır birlikte olmayan çift patlamaya hazır bomba gibiler. Çocuğunu emziremediği için göğüslerinde rahatsızlık hisseden anne her akşam küvete doldurduğu sıcak su içinde rahatlamaya çalışıyor. Gerginliğini atamayan Dorothy’e genç dadı yardımcı oluyor.

Sean’nın home office çalışmasından mütevellit bazı özel yemekleri hazırlamasına da şahitlik ediyoruz. Mesela ben artık evde yılan balığı nasıl hazırlanır iyi kötü biliyorum. Tabii yapımında ruhumu teslim etmezsem…

Eve ilk geldiğinde yaşı küçük olduğu için ikram edilen şarabı geri çeviren aşırı dindar dadımız sonrasında alkol tüketimine adapte oluyor. 4 bölüm boyunca kaç şişe şarap açıldığını ben sayamadım zira evin altında oldukça geniş bir şarap mahseni var. Yani evde ürkmeniz için her türlü ortam sağlanmış.

Genç dadı eve geldiğinden bu yana evde tuhaflıklar artsada daha top noktaya ulaşmadı bence. Julian’nın araştırmalarından bazı bilgiler elde edilsede final sahnesinden dolayı gerçekten uzaklaştıklarını düşünüyorum. Umarım Sean saman adama dönmeden aydınlanırız.

Dizi başından itibaren büyük bir gizemle ilerliyor. Konu derinliğine bir türlü girmesede her defasında son sahne sizi büyük bir merak içerisinde bırakıyor. Shyamalan tarafından yönetilen bir çok gizem ve psikolojik gerilim yüklü başarılı yapımlarında göz önünde bulundurursak izlemek için cezbeden bir dizi. Kısa sürede izlediğim ortalama 30 dk. bölümlerden sonra devamını dört gözle bekliyorum.