#Sinematek, Corona Virüsü Salgını Nedeniyle Her Gün İşçi Filmleri Festivali’nin Arşivinden Bir Film Paylaşıyor #SosyalMedya #Tv #BB

Sinematek, Corona virüsü salgını nedeniyle evlerde geçirilen zamanı değerlendirmek için her gün İşçi Filmleri Festivali’nin arşivinden bir film paylaşıyor. Bugünün filmi ise Yeşilçam’daki kopya kültürünü inceleyen Motör: Kopya Kültürü & Popüler Türk Sineması belgeseli.

Sinematek, Corona virüsü salgını nedeniyle evlerde geçirilen zamanı değerlendirmek için İşçi Filmleri Festivali’nin arşivinden her gün bir film paylaşıyor. Bugünün filmi ise Yeşilçam’daki kopya kültürünü inceleyen, Cem Kaya‘nın yönettiği belgesel türündeki Motör: Kopya Kültürü & Popüler Türk Sineması – Remake, Remix, Rip-Off: About Copy Culture & Turkish Pop Cinema.

60’lar ve 70’lerde, telif yasalarının henüz bir işlerliğinin olmadığı dönemde Yeşilçam Türkiye’sindeki bazı film yapımcıları ve yazarlar, Batı’da çekilen ünlü filmleri Türkiye’deki izleyicinin hoşuna gidecek hikâyelerle harmanlamıştı. Bu durum zaman içerisinde özgün bir kopya kültürünün oluşmasına vesile oldu. Film laboratuvarlarının olmadığı, aletlerin derme çatma olduğu, hatta oyuncuların bile bazen kendi kıyafetlerini kendileri getirdiği bu dönemde koşullar oldukça kötüydü.

Motör: Kopya Kültürü & Popüler Türk Sineması Belgeseli, İzleyiciyi Yeşilçam Türkiye’sine Davet Ediyor

Bu “kopya kültürü” sayesinde Superman, Zorro, Tarzan gibi bilindik filmler Yeşilçam’da bambaşka bir şekilde hayat bulurken; William Friedkin’in The Exorcist’i, Sam Peckinpah’ın The Strawdogs’u da Yeşilçam versiyonlarıyla izleyici karşısına çıktı. 1980 darbesi ve Türkiye’nin sonrasında girdiği neoliberal dönemde ise Yeşilçam gerilemeye başlamış ve Hollywood filmleri Yeşilçam’da egemen olmuştu. Yeşilçam film endüstrisinin kurumsallaşamaması da Yeşilçam’ın yok olmasına yol açtı. Binlerce filmin negatifi, arşivlerde kopyaları olmadığından ya yangınlarda kül oldu ya da el konuldu.

Almanya’da Yeşilçam filmlerini videodan izleyerek büyüyen Cem Kaya’nın yönettiği bu belgeselin yapımı yedi yıl sürdü. Belgeselde, dönemin yönetmen, oyuncu ve set çalışanlarıyla yapılan röportajların yanı sıra, filmlerden zekice alıntılanmış, komik ve çarpıcı klipler de yer alıyor. Türkiye’nin yakın dönem tarihine farklı bir pencereden yaklaşan, aynı zamanda izleyiciye eğlenceli dakikalar yaşatan belgesel, ihmal edilmiş ve korunamamış, Yeşilçam arşivlerinden alıntılanmış zengin bir malzemeyi de ilk kez izleyiciye sunuyor.

Belgesel, izleyiciyi, Yeşilçam’ın yıllardır dalga geçilen ve internet kültürünün vazgeçilmez bir unsuru hâline gelen bir köşesine davet ediyor. Konusuyla dikkat çeken bu belgeseli, yaratıcılarının ağzından dinleme fırsatını kaçırmayın. Belgeseli buradan izleyebilirsiniz.

Kaynak: sendika63.org