#90’lar Çocuklarının Anlayabileceği Nostaljik Liste

90’larda Çocuk Olmak

Ne güzeldik çiçek gibiydik. Şöyle de bir durum var kimine göre 70’ler çocukluğu kimine göre 80’ler çocukluk dönemi vazgeçilmez bir dönem olmuştur. Yapmayın allasen siz 70’ler de çocuk olmadınız 90’lılar, siz de 80’ler de çocuk olmadınız 70’liler.Her dönemin güzelliği yaşanmışlığı kendine. Ama şunu da demeden geçemeyeceğim kusura bakmayın 2000‘lerden sonra çocukluk yaşamış olanlara da acıyorum şimdi ne olursunuz elinizi vicdanınıza koyun. Bilgisayarlı, avm’li, tabletli çocukluk mu olur. Her şeye ulaşabildiğin çocukluğa çocukluk demem ben. Ulaşamayacaksın ki kıymeti olsun. Anın olsun, onun için mücadele et, aylarca harçlıklarını biriktir de yeni modeli çıksa da (ki eskilerde öyle yeni model çıktı aa bu tü kaka diyip kenara atma yoktur) onu bir kenara atmaya kıyama, çünkü ilk göz ağrındır o ( her neyse o işte bebek, araba, ayakkabı, atari kaseti)

Kola falan çok sevmezdik zaten Capri-Sun olsun tamamdı, içtikten sonra bir de kutuyu şişirip patlatacaktık çünkü. Her şeyi de son noktasına kadar değerlendirilirdi anlayacağınız içindeki karışık meyveli meyve suyu içilir, pipetle kutu nazikçe şişirilir tam ayak topuğumuza gelecek şekilde gözlerimizle nişan alıp bom patlatırdık 🙂 

---

Biz “Adam olacak çocuklardık.“ Barış abi bize öyle diyordu. Mızmızlanır mızmızlanırdık da bir o onlardı bizi. Hatta 90’larda doğan kişilerin çoğunun ismi anne ve babalar tarafından Barış Manço’nun konuk miniklerinin isimlerinin arasından oluşturulan listelerden seçilirdi.

---

Tolga abiyi izlerken gözlerimizi televizyondan ayırmazdık, canlı yayına katılan biz olmasak bile telefon tuşuna değil de kumandanının tuşlarından 4’e ve 6’ya basardık.

---

90’larda Çizgi Filmler

Tom ve Jerry de pislikleri halının altına süpüren teyzeyi hep merak ederdik.

---

Ninja kaplumbağaları izlerken canınız pizza istemez miydi ya da yolda geçerken logar kapaklarının altında cidden bir sam amca var mı diye düşünenlerden miydiniz?

---

 Jetgillerin uçan otomobilleri 2000’li yılların bir taslağı olarak hayal etmez miydik?

 

---

Richie Rich bizim sınıfımızdaki burjuva çocuğu temsil ediyordu 🙂

---

Heidie’ye kırlarda yalın ayak koşarken illa ki özenirdiniz.

---

 Hayaletlerden yalnızca biri sevimliydi o da Casper. 

---

‘’Rossalinda ‘’ da ne entrikalar ne entrikalar 🙂

---

‚’Meybuz’’ ekmek aldıktan sonra artan para üstünün karşılığıydı bir nevi.

---

‘Gidin başka yerde oynayın ‘ ‘Topunuzu patlatırım’ her gün duyduğumuz tehditlerdiJ Ama yine de o mahallede Ayşe Teyzenin camına isabet ettirmeden de duramazdık topumuzu, her mahallenin bir Ayşe teyzesi bir de balkonda oturan top sesinden rahatsız olan yaşlı bi amca yok muydu ‘ ‘ööf başımı şişirdiniz ananız babanız yok mu sizin?’’ 

---

90’ların Televizyon Dizileri ve TV Programları

‘’Çılgın Bediş’’ heyoo heyoooo.

---

Mahallemize gelen seyyar salıncakta sallanmak… uçuyorduk adeta 

---

Rengarenk mis kokulu kolonyalar, hayır bir de içiyorduk bazen bunları.

---

‘’Şahane Pazar ‘’ programı Pazar günü tam banyo sırası bitmiş anne önlüğü ütülerken, sen yarın ki ders programına bakıp çantanı hazırlıyorsun birazdan uyuma vakti.

---

‘’Teletabiler’’ sarılalım sıkı sıkı. Hepimizin kulaklarında o güneş çocuğun kikirdemesi  var değil mi ? 

---

Cipsin içinde taso var mı diye bakkal amcaya çaktırmadan elimizle nasılda toz haline getirirdik o cipsleri.

---

Bir tanesi asla yetmezdi : Cino’nun

---

Patlayan Şeker bizim için adrenalindi

---

Sulu göz , dün gibi ekşi 

---

Küçükken Sanal Bebek ile birlikte sorumluluk almayı öğrendik.

---

Kasetler a ve b yüzü olan bir konser şöleniydi

---

Vantilatörün karşısına geçip ne performanslar gerçekleştirirdik.

---

 O kadar sakarlıklarına rağmen tüm canavarları da alt etmeyi başaran şaşkın bi Scooby Doo sevenlerdendiniz yüksek ihtimal.

---

‘’Sıdıka’’ idolümüzdü

 

---

Mavi önlüklerimiz, üzerinde rakamlar yazan yakalarımız, kumaş mendillerimiz vardı.

---

90’ların Oyunları

Tetris : 90’lar çocuklarının tabletiydi bir nevi.

---

Mahalleden geçen sinek ilacı arabasının arkasına bisikletle takılırdık , kurşun geçirmez asker misali 🙂

---

Ah 90’lara damgasını vurmuş Pokemon Eş Jeessie James, Ay Savaşçıları  Pikaçu Balbazar Cciglipap ve niceleri 

---

Şimdinin çocukları gibi bütün enerjimiz okulda harcamazdık çünkü okul çıkışı için planlarımız vardı.Çok yorulmamalıydık ki çıkışta tanımadığımız kişilerin evlerinin ziline bastıktan sonra , bir de o yeşil yeşil erikleri olan huysuz ihtiyar amcanın bahçesinden erikleri kopardıktan sonra tabana kuvvet koşacaktık:)

---

Sokaklar bizimdi taşlardan kaleler,çamurdan tabak yapardık; saklambaç,yakar top, yağ satarım bal satarım,ip atlamaca,topaç fırlatma,uzun eşşeği rüyalarımızda bile oynardık.

---

90’LI YILLAR, DOSTLUK VE YAŞAM ADINA…

Çocukluk arkadaşlarınız varsa seçilmiş insanlarsınız. Çıkarsız, hesapsız, kitapsız arkadaşlıktır bu. Yalanları olmaz, dolanları olmaz, kendini ispat etmeye çalışmayan bir arkadaşlık… Ne güzeldir; seneler geçse bile o samimiyeti kaybetmeden oturup her konuda konuşmak, gülmek, ağlamak…

Bu dostluklara bakınca eskiye duyulan hasret vardır. Diğer yanda da geleceğe uzanan güvenilir bakışlar. İyi kötü, güzel çirkin demeden yanında gözünüzü açtığınız ve birçok dönemi geçirdiğiniz arkadaşlıklar, bu devirde yok denilecek kadar azalmıştır. Belki de 90’larda çocukluk yaşayanların dönemi en sonuncusudur.

Şimdiki çocuklar teknoloji çocuğu olduğu için bilmezler okuldan gelince hızlı hızlı ödev yapıp sokağa çıkma keyfini, bilmezler elinde olanları paylaşmaları, bilmezler evcilik takımlarının keyiflerini. Arkadaşlıktan öte bir şeydir dostluktur bu.

Ailenizden bile yakınlardır zaman zaman. Ayrınız gayrınız yoktur. Saate bakmadan gidilen evleriniz vardır, onun sofrası senin sofrandır, utanmazsınız bir tabak yemek isterken. Söylemenize bile gerek yoktur. Hemen kurulur masalar ne varsa paylaşılır. Küçük bir mahalle arasında dostlukları bilen insanlar, hiçbir şeye değişmezler, o günlerdeki mahalledeki esnafı, muhabbetlerini, yardımseverliklerini. Bunları yaşayanlardan kim unutabilir ki…

Seneler geçtikçe dostluklar daha pekişir. Hayatlarına farklı insanlar girebilir ama onlar hep ayrıdır. İlişkiler yaşayabilir ama O, ilişkileri iki kişilik yaşamazlar, yaşayamazlar. İnce ayrıntılarına kadar anlatıp saatlerce anlatıp yorum isterler. Sıkılma yoktur dinlerken, art niyet yoktur, doğallık yalınlık vardır. Gözyaşlarının yerini birden kahkahalar alabilir. Hayal dünyasında birlikte yaşayıp büyüdüğümüz insanlardır onlar.

Bitmek bilmeyen ilkokul anıları vardır. 90’lı yılların belli temsilcileridir onlar. Zamane çocuklarının adını bile bilmedikleri “Yağ satarım, bal satarım” oyun mesela. Kalabalık grupla oynanan eğlenceli oyunu. Sek sek vardır, yere taşla sayılar yazılıp oynanan vazgeçilmezlerdendi, Yerden yüksek oyunu vardı, yerden yükseğe çıkmayan çocuğun ebe olduğu bir oyun.

Hepsinin yeri ayrıdır yaşayanlarda. Okul çıkışlarımıza gelen seyyar satıcılar vardı. O zaman tehlikesini fark etmeden aldığımız şaka oyuncaları,patlayan sigara mesela. Saatlerce oynadığımız bir zamanların en iyilerindendi misketler ve daha neler neler.

Çizgi filmlerimiz vardı. Tom & Jerry, Tweety, Sylvester, Temel reis… Başladıkları zaman adeta hayat dururdu bizim için.

Dizilerimiz vardı her bölümünü heyecanla izlediğimiz. Süper baba, Bizimkiler, Ferhunde hanımlar, Kaygısızlar, Mahallenin muhtarları, Sıdıka ve daha niceleri.

İnsan sağlığına bile etkisi vardır bu güzel yaşanmışlıkların. Hala çocukluk arkadaşlarıyla görüşenlerin diğerlerine göre mutlu bir yaşam sürdüğü psikoloji uzmanlarının onayladığı bir gerçektir.

Güzel Geçirilen Çocukluk Yıllarınızı Unutmamanız Temennisi İle…