Gişede çakılan en başarısız 10 film

Gişede başarı yakalayacak bir filme dair hazır bir formül olmadığından, stüdyoların bazen başarısız denemelerde bulunmaları son derece normal. Dünyaca ünlü yıldızlar cast edilse de, başarılı yönetmenler projede yer alsa da ve Hollywood’un en yetenekli yazarları bu işleri üstleniyor olsa da bir filmin gişede beklenen hedefleri yakalayacağı hiçbir zaman için kesin değil.

Bir filmin ‘gişede çakılması’ söz konusu projenin vizyona girmesinin ardından bütçesini dahi amorti edememesi anlamına geliyor. Bu durum da hem dağıtımcı, hem stüdyo hem de yapımcı şirket için önemli miktarlarda para kaybı demek. Hollywood’un yıllar boyunca belirli süreçler içerisinde önceden hazırlanmış formüllere birebir uyan işler ortaya koyması da bundan kaynaklanıyor. İşte Box Office Mojo’ya göre son on yılın gişede en başarısız filmleri!

10) Paranoia (2013)

Paranoia, başarılı bir teknoloji şirketinde kıdemsiz bir çalışanın (Liam Hemsworth) patronunun ondan eski rakibine dair casusluk yapmasını istemesinin ardından kariyer basamaklarını adım adım yükselişini konu alıyor. Görevinde ilerleyen bu çalışan, karşısında bulunan iki büyük ismin şirketin devamlılığı için çok tehlikeli sularda yüzmeye başladığını fark ediyor.

Kadrosunda Harrison Ford ve Gary Oldman gibi dev isimleri de bulunduran Paranoia, 35 milyon dolarlık bütçesine rağmen dünya çapında yalnızca 16 milyon dolar kazanabildi.

9) Mars Needs Moms (2011)

Netflix’te yayınlanan Trollhunters ya da Cloudy with a Chance of Meatballs gibi beyazperdede başarı yakalayan yapımların varlığını düşününce, bilim kurgu ve fantezi öğelerini birleştiren Mars Needs Moms aslında hiç de başarısız bir proje gibi gözükmüyor olabilir.

Film, 9 yaşında ve hayatı çizgi romanlar, canavar filmleri ve hayal gücünün derinliğiyle renkli bir hale gelen Milo isimli bir çocuğu konu alıyor. Annesinin derslerine odaklanmasına dair uyarılarına kulak asmayarak, Marslılar tarafından kaçırılan Milo; aynı şekilde gişede de başarılı olamadı. 150 milyon dolar gibi önemli bir bütçeye sahip olan film, yalnızca 39 milyon dolar kazanabildi.

8) Blackhat (2015)

Blackhat, 2011 yılında ilk kez Thor olarak karşımıza çıkmasının ardından birçok açıdan Chris Hemsworth‘ün kariyeri için oldukça önemli bir basamak olarak görülüyordu. 2015 yılında vizyona giren Blackhat, hem Hemsworth hem de gişe açısından başarısız oldu. Thor rolüyle genç ve yetişkin izleyicilerin dikkatlerini üzerine çeken Hemsworth, Blackhat filmindeki rolüyle Thor karakterinin kendi kariyerinin önüne geçmemesini amaçlamıştı.

Michael Mann tarafından yönetilen ve siber bir kanunsuzun birtakım şirketlerle mücadelesini konu alan Blackhat filmi 70 milyon dolarlık bütçesinin karşılığında sadece 19.7 milyon dolar kazandı.

7) Conan the Barbarian (2011)

Orijinalinde Arnold Schwarzenegger sayesinde artık dünyaca ünlü bir miras haline gelmiş Conan the Barbarian filminin yıllar sonra bir kez daha benzer başarıyı yakalayıp yakalayamayacağı merak konusuydu. Game of Thrones dizisindeki Conan’a çok benzer Khal Drogo rolüyle ünlenen Jason Momoa, Schwarzenegger’in yerini alabilmek için elinden geleni yapsa da bu durum filmin başarılı olmasına yetmedi.

Kamera aksiyonları ve akıcı dövüş sahneleriyle görsel anlamda başarılı bir film olan Conan the Barbarian, gişede aynı başarıyı yakalayamadı. 110 milyon dolarlık bütçesiyle karşımıza çıkan film yalnızca 48.8 milyon dolar kazanarak kendini amorti dahi edemedi.

6) The Finest Hours (2016)

Cesur Amerikan askerlerinin şiddetli bir savaşın ortasında kendi hayatlarını tehlikeye atarak başka birini kurtarmaya çalışmaları kadar Disney bir hikaye yok. 2016 yılında vizyona giren The Finest Hours, 1952’de yaşanan gerçek bir olaydan uyarlanmıştı.

80 milyon dolarlık bir bütçeye sahip olan film, Disney’e 52 milyon dolar kazandırdı.

5) How Do You Know (2010)

2010 yılında seyirci karşısına çıkan How Do You Know, görünüşte başarılı bir romantik komedi filmi için her elemente sahip: Sevilen baş roller, bir aşk üçgeni ve mutlu son. Tüm bunlara rağmen seyircilerin romantik komedi türünden aradığı yeni tadı sunmayı başaramayan film, gişede de beklediğini yakalayamadı.

Kadrosunda Reese Witherspoon ve Paul Rudd gibi isimleri bulunduran How Do You Know, 120 milyon dolarlık bütçesiyle sadece 48.7 milyon dolarlık gişe yapabildi.

4) Monster Trucks (2016)

Cheesy aksiyon sahneleri ve patlamış mısır komedisiyle aslında yerinde bir nostalji gibi gözüken Monster Trucks, pek de ilgi çekemeyen konusuyla seyircilerin dikkatini kazanmayı başaramadı.

Bir hurdalıkta çalışan lise öğrencisinin yerin altında yaşayan devasa bir yaratığı fark ederek kendi minik dünyasından yol alışını konu edinen film, 80’lerin klasiklerinine dair güzel bir nostalji olma planıyla çıktığı yolda 125 milyon dolarlık bütçesiyle sadece 64.5 milyon dolar kazandı.

3) Winter’s Tale (2014)

Baş rolünde Colin Farrell olan bir filmin gişede beklenen başarıyı yakalayamayacağı oldukça uzak bir ihtimal gibi gözükse de Winter’s Tale İrlandalı aktör için başarısız bir tecrübe olarak geride kaldı. Farrell, yirminci yüzyılın başlarında New York şehrinde yaşayan ve Central Park civarındaki zengin malikhaneleri soyan usta hırsız Peter Lake’e hayat vermişti.

60 milyon dolarlık bütçeye sahip olan film, 30 milyon doları dahi zorlukla görebildi.

2) The Promise (2016)

Çöküşe geçen Osmanlı İmparatorluğu’nun son zamanlarında yaşanan bir aşk üçgeni konu ve zaman/mekan açısından ilgi çekici bir tercih olsa da 2016 yılında vizyona giren The Promise, ismiyle ironik şekilde bu sözlerini tutmayı başaramadı. Oldukça güzel yerlerde çekilen ve üst düzey bir oyuncu kadrosuna sahip olan film, kötü ana hikayesi ve gereksiz melodramalar nedeniyle gişede başarı yakalayamadı.

Oscar Isaac, kendisi gibi Ermeni bir dans eğitmenine aşık olan Ermeni bir öğrenciyi canlandırmıştı. Aşık olduğu kişinin Christian Bale tarafından canlandırılan bir gazeteciyle ilişkisi olmasına rağmen yasak aşklarını sürdüren ikili, savaşın da sürüyor oluşunun tehlikesine bir de aşk üçgenini ekliyordu. 90 milyon dolar bütçeye sahip olan film, yalnızca 12.4 milyon dolar kazanabildi.

1) R.I.P.D (2013)

Bir çizgi romandan uyarlanan ve Men in Black tarzında bir film olarak karşımıza çıkan R.I.P.D, Jeff Bridges‘ın ağırlığı ve Ryan Reynolds‘ın cazibesine rağmen gişedeki çöküşünden kaçamadı. Son yargılamalarından kaçmak için yaşayanların arasında gizlenen ruhları avlayan ikilinin maceralarını konu alan film, beyazperdenin son on yılda şahit olduğu en büyük gişe başarısızlıklarından birine sahne oldu.

Aslında ilgi çekici bir hikayeye ve seyircinin dikkatini kolaylıkla toplayabilecek bir oyuncu kadrosuna sahip olan R.I.P.D filminin başarısızlığının arkasındaki en büyük nedenlerden biri, aşırıya kaçmış CGI kullanımı. 130 milyon doların üzerinde bir bütçeyle seyirci karşısına çıkan R.I.P.D, yalnızca 78 milyon dolar kazanabildi.