#Haftanın Kısa Filmi: MJ #SosyalMedya #Tv #BB

Haftanın Kısa Filmi köşemizde bu hafta, sosyal medyanın birey üzerindeki yabancılaştırıcı etkisini korku türündeki karanlık bir hikâyeyle ele alan MJ var.

Sosyal medya olmadan bir saatimiz bile geçmiyor artık. Hatta bunun da ötesinde sosyal medya denilen olgu ortaya çıkmadan önce nasıl hayatlar yaşadığımızı dahi unutacak duruma geldik. Kişinin kendini ifade etmesi açısından özgürleştirici bir araç olsa da bu “sanal alem”in daha olumsuz etkileri de yok değil. Öyle ki, bireylerin kendilerini bu mecralarda başka hayatlar performe etme zorunda hissetmesi durumunu ele alan birçok yapımdan söz edebiliyoruz kolaylıkla. İngiliz yönetmen Jamie Delaney’in 2018’de çektiği, MJ isimli kısa film de bunlardan biri. Bugüne kadar birçok film festivali gezen ve Nightmares Film Festivali’nde En İyi Korku Kısası ödülüne aday gösterilen MJ, çevresine yabancılaşmış, yalnız bir kadının sosyal medya üzerinde yeni bir kimlik inşa etmeye başlamasıyla kontrolden çıkan olayları seyirciye aktarıyor.

MJ: Sosyal Medyanın Tetiklediği Bir Slasher

Filme adını veren MJ karakterini, ilk sahnede yatağı üzerinde bir dating uygulamasına koymak için selfie‘lerini çekerken görüyoruz. Bu sahnenin ardından, aynı karakteri işyerinde gördüğümüzde filmin açılışı daha anlamlı hâle geliyor. Zira söz konusu uygulamaya yüklemek için “çekici”, “özgüvenli” fotoğraflarını çektiğini gördüğümüz MJ, iş ortamında ise -ya da belki gerçek dünyada- bunu tam tersi bir kişilik sergiliyor. Aynı mekânı paylaştığı iş arkadaşlarıyla iletişim kurmakta zorlanıyor, kendini ifade edebilecek bir alan bulamıyor. Buranın dışında yaşıyor, buranın dışına itiliyor gibi. Aynı şey, iş yerinin dışında, karakter yemek yerken, sokaklarda yürürken de geçerli. Başarılı bir görüntü yönetimi ve ses tasarımı ile yaratılan, ana karakterin bilincini, dışarıda kalmışlığını başarı ile yansıtan atmosfer, bir noktadan sonra iyiden iyide gerçeklik bağlamından uzaklaşıyor. Karakterin ve filmin dünyası dating uygulamasında “eşleştiği” biriyle buluşmasıyla birlikte kabusvari, tedirgin edici bir tona bürünürken, anlatı da bir korku alt türü olan slasher‘a yaklaşıyor. İçerdiği şiddet arttıkça film, çıkış noktasından, sosyal medyanın etkilerini sorgulama fikrinden uzaklaşmıyor. Sürekli kadraja bir şekilde giren akıllı telefonlar içinde yaşadığımız dünyanın aldığı hâli de güçlü şekilde yansıtıyor.

Son olarak yönetmen Jamie Delaney’nin şimdilerde MJ’in uzun metraj versiyonunu çekmek için çalıştığını belirtelim.