#ALEF (2020) – İlk İki Bölüm Değerlendirmesi #SosyalMedya #Tv #BB

Kenan İmirzalıoğlu’nun yeni dizisi Alef’in ilk iki bölümü yayınlandı. Büyük bir merakla beklediğim dizinin bu bölümlerini dikkatle seyrettim. Bu videoda dizinin benim görebildiğim kadarıyla artıları ve eksilerinden bahsetmek istiyorum.

Çok fazla spoiler vermemeye çalışacağım ama zaten ortada öyle çok büyük gizemler, şok edici gelişmeler falan bulunmuyor.

Dizinin en büyük artısı Kenan İmirzalıoğlu’nun kendisi. Zaten videoya başlarken Kenan İmirzalıoğlu’nun yeni dizisi dedim. Ne yazık ki bunu üzülerek söylüyorum dizi bu oyuncunun gölgesinde kalıyor; yani oyuncu bence diziden daha büyük. Keşke şöyle söyleyebilseydik: Harika bir polisiye dizi başlıyor ve başrolünde de Kenan İmirzalıoğlu yer alıyor. Ama hayır. Bunun tam tersini söylüyoruz…

Sanıyorum yapımcılar dizinde popüler bir isme başrol verdikleri zaman dizinin tutacağını düşünüyorlar. Haksızlar mı? Belki değiller… Dizi belki ülkemizde çok seyredilecek… Hatta bazı yabancı ülkeler diziyi muhtemelen satın alacaklar ve birileri para kazanacak bu işten… Ama ortada ne yazık ki vasat bir diziden başka bir şey kalmayacak.

Bana göre başrol dışındaki en büyük artısı mekan seçimi ve dizi atmosferi. Dizide loj ve karanlık ortamlar ağır basıyor. Settar amirin evini sanıyorum iki bölüm boyunca üç kez görüyoruz. Üçüncü görüşümüzde zaten diğer iki sahnede bir kelime bile konuşmadığı karısı evi terk etmiş… Tüm ev sahnelerinde gerçekten de evdeki o soğukluk, buz gibi hava ve çoktan sona ermiş bir evliliğin meydana getirdiği atmosfer doğrudan bizim içimize de akıyor. Sadece bu değil tabi ki… Diziyi bu gözle seyrederseniz mekan seçimlerinin dizi senaryosuyla gayet uyumlu ve başarılı olduğunu görebilirsiniz.

İkinci olarak dizide iki zıt kutup yani geleneksel ve yenilikçi kanat aktarılmaya çalışılmış. Daha önce İngiltere’de görev yapmış Kemal Tekin olaylara daha detaycı yaklaşmaya çalışıyor. Ama emekli olmak üzere olan Settar amir yeniliklere kapalı ve tamamen gelenekçi kanadı bir temsil ediyor. Settar amir çözüme kendi yollarıyla gitmeye çalışan birisi. Aslında onun özel hayatı da yok. Belki işiyle evli birisi. Bu yüzden ona dört elle sarılmaya çalışıyor. Olayları çözme konusunda kendi yöntemlerini kullanmayı tercih ediyor.

Kemal Tekin her ne kadar yenilikçi kanadı temsil etse de ilk iki bölüm boyunca fark meydana getiren hiçbir müdahalesini görmüyoruz. İşler genel olarak Settar amirin yöntemleriyle ilerliyor. Muhtemelen diğer bölümlerde olayların seyri Kemal Tekin’in yöntemlerini ön plana çıkaracak ve Settar amir yetersiz kalacak ama şu an için geleneksel yöntemlerin daha etkili olduğunu söyleyebiliriz.

Dizinin bence en büyük eksileri inanılmaz ağır ilerleyen kurgusu ve taklitten öte gidemeyen çok basit senaryosu. Dizinin kendi atmosferi olduğu bir gerçek ama her şey o kadar ağır o kadar sıkıcı ilerliyor ki çoğu zaman diziyi seyrederken görüntüleri ileri ileri sardırmak zorunda kaldım. Madem dizi 8 bölümden oluşacak her sahnesi her anı dolu dolu geçecek bir senaryo yazılabilirdi. Heyecanı artıran müzikler sahne boş olunca bir süre sonra insanı rahatsız etmeye başlıyor.