Sozialen Medien

The Witcher İncelemesi: Witcher hayranlarını sevindirecek yapım karşımızda mı?

2019’u yılın en büyük yapımlarından biriyle geride bırakıyoruz. Netflix’in dev bütçeli The Witcher dizisini spoilersız olarak ele aldık.

2019’un son günlerinde karşımıza çıkan The Witcher, geride bıraktığımız yılın en büyük yapımlarından biri. Andrzej Sapkowski’nin ünlü fantezi dünyasının devasa Netflix bütçesiyle ne şekilde ekranlara yansıtılabileceğini görme fırsatı yakaladığımız diziyi tek bir pencereden ele almak pek mümkün değil. Yayınlanan ilk fotoğraflarının ardından yoğun eleştirilere maruz kalan ve tepkilerin dizinin geneline dair oluşan beklentileri düşürdüğü dahi konuşulan Henry Cavill‘ın Rivialı Geralt performansıyla bu zamana kadarki en başarılı karakter adaptasyonlarından biriyle karşımıza çıkan The Witcher, tam anlamıyla kaynak eserden beklediğimiz yapım. Peki kimler için?

Henry Cavill’ın Geralt sesinin The Witcher oyunlarından birebir uyarlandığı göze çarpıyor

The Witcher‘ın ilk sezonunu ve genel hatlarıyla nasıl bir diziyle karşı karşıya olduğumuzu inceleyebilmek için ilk olarak hangi kaynak materyalin perspektifinden yaklaştığımızı göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Dizinin fantezi türünde daha önce karşılaştığımız yapımların bir muadili olmak yerine evrene halihazırda duygusal yatırımda bulunmuş, ilgili ve yüzeysel de olsa izlediğimiz dünyada neler olup bittiği hakkında bilgi sahibi kişilere hitap ettiğini söyleyebiliriz. Bu açıdan The Witcher‘ın bir Game of Thrones ya da Lord of the Rings olduğunu veya ‘olmaya çalıştığını’ iddia etmek mümkün değil. Dizi, bir Game of Thrones muadili olmak için fazla sayıda canavar ve çok farklı açıdan bir hikaye anlatımı barındırıyor olmasının yanında televizyon ekranlarında karşılaşabileceğiniz bir Lord of the Rings esintisi için de ancak The Witcher kitap ve oyunlarından aşina olabileceğiniz türde karakter konumlandırması içeriyor. Öte yandan, The Witcher dizisinin oyunların yerine sadece kitapları baz aldığı iddiasını yapımcıların altını çizdiği belirginlikte hissedebilmek zor. Ele alınan hikaye The Witcher oyunlarının öncesinde geçiyor olsa da izlediğimiz sekiz bölümün tempo açısından bir The Witcher oyununda olduğumuz hissi verdiği açık.

Peki The Witcher dizisi izleyicilere neler vaat ediyor?

Bu inceleme The Witcher dizisine dair minimal ölçüde spoiler içermektedir.

Henry Cavill’ın performansı

Henry Cavill, The Witcher’ın dev bütçesinin en büyük faydalarından biri olarak göze çarpıyor. Ünlü aktörün son yıllarda kariyerinin zirvesinde oluşu ve halihazırda DC Sinematik Evreni’nde üstlendiği Superman rolüyle Hollywood’un en popüler isimleri arasına girmesi kendisinin alacağı tepkileri önceden kestirmenin zor olduğu bir dizide görmek şaşırtıcı olsa da; Cavill, üst düzey performansıyla oyunlarda ve kitaplarda yakından tanıdığımız Geralt’ı olabildiğince tutarlı şekilde ekranlara taşımış.

Henry Cavill, birçok röportajında The Witcher oyunlarının sıkı bir hayranı olduğunu belirtmişti

Dizinin The Witcher evrenine önceden yatırım yapmış kişiler ve bu dünya ile ilk kez karşılaşan seyircileri ayırdığı bir nokta da Henry Cavill ve Geralt. Rivialı Geralt’ın alaycı, isteksiz, anlaşılması güç ve kendine has bir soğukluğa sahip karakterini anlayabilmek, Cavill’ın performansını doğru şekilde ele alabilmek için oldukça önemli.  Başarılı aktör The Witcher oyunlarına olan ilgisini performansıyla da ispatlayarak bildiğimiz ve tanıdığımız Geralt’ı bu kez televizyon ekranlarına konuk etmeyi başarmış.

Dizinin dövüş sekansları Geralt karakterinin oyunlarda karşımıza çıkan stiliyle son derece tutarlı

Henry Cavill‘ın performansı üzerinden konuşabileceğimiz bir diğer önemli konu ise dövüş sekansları. The Witcher oyunlarına aşina kişiler için dizinin dövüş koreografisi ve Geralt’ın ortaya koyduğu ‘swordplay’ hiç beklenmedik derecede üst düzey. Netflix’in geçtiğimiz yıllarda tek çekim dövüş sahneleriyle adından sıkça söz ettiren dizisi Daredevil‘ı andıran tek çekim sekanslar The Witcher’da da mevcut. Yani The Witcher oyunlarına haftalarını harcamış kişilerin dizide izleyecekleri dövüş sahnelerinden memnun ayrılmamaları zor.

Karakter zenginliği

Dizi, The Witcher evrenine dair karşılaştığınız ilk yapım dahi olsa Geralt’ın mutlak başrol olduğunu ilk sahneden anlayabiliyorsunuz. Fakat hem Cavill’ın üst düzey performansı hem de ünlü canavar avcısının ilgi çekici maceralarının yol açtığı bu baskınlık diğer karakterleri gölgesinde bırakmamış. Yennefer ve Ciri de Geralt ile birlikte hikayenin ana uçlarına konumlanmış durumda.

Üç karakter de hikayenin merkezinde yer alıyor

Hem kitaplarda hem de oyunlarda karşı konulması zor olarak tasvir edilen çekiciliğiyle öne çıkan karakterlerden biri olan Yennefer’ın geçmişine kayda değer bir ekran süresi ayrıldığını görüyoruz. Bu durumun Geralt’ın canavar avlarına çok daha fazla ilgi duyanlar için zaman zaman rahatsız edici olabilme ihtimali olsa da üç ana karakter de hikayeyi kendi kollarından eşit ölçüde paylaşmış gibi hissettiriyor. Anya Chalotra‘nın özellikle ilk bölümlerdeki performansı konuşulmaya değer.

Hikayenin bir diğer odak noktası ise Ciri. The Witcher evrenine aşina kişilerin hikayedeki öneminin farkında olduğu Ciri’nin bu dünyayla ilk kez tanışan seyircilere de Kıta’nın kaderine dair hayati bir rolü olduğunu anlatmak için çaba serfedilmiş. Genç oyuncu Freya Allan‘ın başarılı bir performans sergilediğini söyleyebiliriz. Öte yandan ilk sezon itibariyle yaşı çok genç olan Ciri’nin inatçı kişiliği ve diğer ana karakterler ile etkileşimi ilerleyen sezonlara bırakılmış.

Joey Batey, Jaskier rolüyle önemli bir ekran süresine sahip

The Witcher’ın alametifarikalarından biri de yan karakterleri. Eğlenceli ve çoğu ilgi çekici hikayelere sahip karakterler dizide de kendilerine tatmin edici ölçüde yer bulmayı başarıyor. Joey Batey‘nin hayat verdiği Jaskier ve Anna Shaffer‘ın Triss’i yan karakterler arasında öne çıkan isimlerden. Özellikle Triss’i ilerleyen sezonlarda çok daha geniş rollerde izleme şansı yakalayacağımızdan bu karakterler ile bağı henüz başlardan kurabilmek önemli.

Genel yorum

The Witcher, tek bir sezonda çoğu şey olmayı başarmış.
Korkutucu, eğlenceli, heyecanlı ve ilk sezon itibariyle yüzeysel olarak ele
alınsa da ‘politik’ taraflarıyla şu ana dek izlediğimiz ve sevdiğimiz birçok
farklı yapımın tadını alabiliyoruz. Büyünün ve canavarların birer ‘mucize’
değil, Kıta’da yaşayan insanların korktuğu ve çekindiği konular oluşunun yanı
sıra kostümler, set tasarımı ve oyunculuk performansları gibi konularda da
yaklanan başarı sayesinde dizinin The Witcher oyunları ya da kitaplarının
hayranları nezdinde son derece başarılı bir uyarlama olarak hatırlanması
muhtemel.

Daha çok bu tarz yazılar okumak isterseniz sosyal medya kategorimizi ziyaret edebilirsiniz.

Film izlemeyi seviyorsanız Film.BuradaBiliyorum.Com sitemizi, Dizi izlemeyi seviyorsanız Dizi.BuradaBiliyorum.Com sitemizi forumlarla ilgileniyorsanız Forum.BuradaBiliyorum.Com adresini ziyaret edebilirsiniz .

Ähnliche Artikel

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert

Schaltfläche "Zurück zum Anfang"
Schließen

Please allow ads on our site

Please consider supporting us by disabling your ad blocker!